Akyazı Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Akyazı Mutlu Sonlu Masöz

Karamele şeklinde. Çocuklara, “Ağzınızda o çubukla koşmayın” derdi; onların aslına bakarsanız dü şmü ş olduğunu, sivri uçlu çubuğun damaklarına saplandığını gö re gö re. Bir koşudur tutturuyor, diz çö kü yor, Akyazı Mutlu Sonlu Masöz dü şen çocuğu yerden kaldırıyor, bir uluma duyuluyor: Bu kendi sesi. Aman Tanrım. Nate, “Çocukları bu işe karıştırmasan olmaz mı?” diyor. Martha,  “niçin?”  diye  karşılık veriyor.  “Çocuklar  da  I˙şin  içinde,  ö yle  değil  mi?”  Ona  sırtını dönüp koridordan geçiyor, oturma odasına doğru seğirtiyor. Nate, “hemen şimdi çıkıp gitmeliyim buradan” diye dü şü nü yor.

Gene de, ıslak ayakkabılarını çıkardıktan sonra Martha’nın ardı sıra çıplak ayaklarıyla eski halının ü zerinde yü rü yor. Şu eski huy. Oturma odasında yalnız bir ışık yanıyor. Martha ışığı ayarlamış. Gidip odanın ö bü r ucunda, ışıktan uzakta, gö lgede kalan sedire oturuyor. O pelü ş kaplı sedire. Nate onu ilk defa o sedirin üzerinde öpmüştü, firketelerini çıkarmış, geniş omuzlarına dökülen saçlarım okşamıştı. Geniş, gü çlü , becerikli eller. Nate bu ellerde, bu dizlerin içinde gü venlik içinde olacağını düşünmüştü.

Akyazı Mutlu Sonlu Masöz

Martha, “Elizabeth’in bahanesi hep buydu” diye devam ediyor. Ayaklarında tığla ö rü lmü ş yü n terlikler var. Elizabeth ölse giymez bu şekilde şeyleri. Nate, “O aslabir zaman sana karşı olmadı” diyor. Bu tartışmayı daha önce de yapmışlardı. Martha, “Hayır, olmadı” diyor. “niçin karşı olsun ki evindeki hizmetçiye? Onun istemediği pis işleri ben yapıyorum. Karşılığında bana para vermeliydi.” Nate bu kadına çok fazla şey sö ylemiş olduğunu dü şü nü yor. Martha yanlış anlamlar çıkarıyor sö ylediklerinden, Nate’in sırlarını ona karşı kullanıyor. Nate, “Bu haksızlık” diyor.

“Elizabeth sana saygı duyuyor. O aslabir süre aramıza girmeye çalışmadı. Niçin girsin aslına bakarsan?” kirli iş ü zerindeki dokundurmaya cevap vermiyor. “Sen bunu pis iş olarak mı gö rü yorsun?” diye sormak  istiyor,  fakat   Martha’nın  vereceği   yanıttan  korkuyor.  U¨ stü nü n  başının  kokusunu kendisi alabiliyor, pantolonuna neft yağı bulaşmış. Eskiden, pençe ayaklı banyo kü vetinin içinde birlikte otururlarken, Martha ona karın sana iyi bakmıyor diye takılırdı. Hem sadece bir mevzuda değil, biroldukça mevzuda.